BeDbAhT

Erken uyandın mevzuya aferin diyor

Öyle hocam bu işler, hayat bu çocuk oyuncağı değil

bir girdi mi bir daha töb’allah çıkmaz diyorum

Salın sen kafana göre olanlar hep ola gelenler diyor

Eywallah, beklenti bitti, baksana öylece kaldım boşluğumun ortasında diyorum

Eski fotoğraflara bak, bak hepsi gitti, kim kaldı sahi diyor

Haklısın kimse diyorum

Onca öfke, direniş, kalbi yakan ateşten acı, kendini kusturan fa-fa-faşist mide bulantısı nerede şimdi diyor

Yüzüne bakıyorum, pes etmemekte ısrarcı, toprak olmadılar, kurtlar elleri ve gözleri, göğüste duran kalbi yediler, onların edip eylediklerini değil diyorum

Çocuuukkk diye uzatıyor, dolunay vakti kurt adama dönüştüğüne inanan sivilceli bir ergen gibi

Çocuk sana g….. diye ünlüyorum ben de ona

Benden sonra da sana g….. diyerek lafımı diliyle geri tepiyor ağzımın içine

Almasaydım, akşam çok yemişim, hazmedemeden daha dolmayı bu fazla oldu diyorum

Tamam, kusura bakma, nefs-i emmare yokladı diyor

Benden hiç gitmedi ki olur öyle diyorum

Onlar var ya diyor, sadece nemrutlar tarafından makamlara dikilen takım elbiseli korkuluklar diyor, sakın korkma, çünkü sen bir karga değil, insansın diye ekliyor

Ama diyorum, ama o korkuluklar yine de kirli-yapışkan kanat kırıcılar, kaç kez düşürdüm ve yedim, düşürdüm ve ceviz ağacının dibine gömdüm içime bıraktıkları larvaları…

‘İbn-i Zerabi’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Comments are closed.