Archipelago

“Sırtı görünen herkesi kaçıyor sananların aklını yerinden oynatacak olan, o kişinin savaş aletlerini almaya gittiğini öğrenmesi olacaktır…” S.Hayri Küçük

 

Epeydir yazmıyorum ya da yazamıyorum. Sebebini bilmediğim bir bezginlik var hayatımda. İşler yoğun, ben yoğunum… Benim hayata ve insanlara olan inancım zayıf  ve bir sürü şey buna benzer..

İnsanların gerçek karakterlerinden bu kadar yoksun olabildiğini görüyorum bugünlerde . Melek yüzlü şeytanlarla dolu etrafım maalesef. Bazı şeyleri çok kafaya takarken artık kimseyi sallamamayı öğrenmeye başlıyorum 30.yaşıma yaklaştığım şu günlerde. Çok fazla doluyum insanların yüzüne tükürmek istiyorum, kinimi nefretimi açık açık kusmak istiyorum suratlarına ama buna bile değmeyeceklerini düşünüyorum ve sonra vazgeçiyorum..

Öğrendiğim şeylerden birisi de insanlar nasıl kendilerini bu şekilde kamufle etmeyi başarabiliyor doğrusu inanamıyorum, nefesim kesiliyor, donup kalıyorum. Karakter yoksunu insan silüetine bürünmüş yaratıklardan nefret etmeye başladım iyice. Herkesin kendisini bir bok zannetmesinden de bıktım epeyce.

Ama bilmedikleri birşey var, beni diğerlerinden ayıran özelleklerim var, onlar gibi olmadım, olamadım, olamayacağım.

Geçenlerde Suat abimizin mekanına gittik, güzel bir gündü.. Oturduk rakıya, önce mezelerimiz ve rakımız geldi . Başladık içmeye ve sohbete… O gün de epey bir sıkkın olduğumdan bir şeyleri paylaşmak istedim ama baktım bizim boktan ve saçma sapan sorunlarımızın yanında insanların daha büyük acıları varmış… O gün bunu anladım.

Sonra ne mi oldu ? Kendi dertlerimin bir hiç olduğunu anladım. Eve gidince yine aynı terane, yine aynı sayıklamalar : 

– Yine mi içtin ?

– Neden bu kadar içiyorsun ?

Ardından babam uzun zaman sonra yine bana yağdı esti gürledi .

– Oğlum derdin ne senin bu kadar içiyorsun ?

– Bir daha bu şekilde eve geleceksen gelme.

Ben de gecenin bir vakti çektim gittim hava çok soğuktu ve kar yağıyordu. Havadan değil de başka bişeydi içimi üşüten. Ben hiç bir zaman onların istediği gibi bir adam olamadım ya da başkalarının istediği gibi. Beni bir kalıba sokmaya çalışan herkesten uzaklaştım. Ben buyum ve bu saatten sonrada değişemeyeceğimi anlatmak istedim belki de…

Ama onlar da kendilerince haklılar bana göre özeleştiri yapacak olursam ama ben de arada bişeyleri kafaya takıp şişelerden medet umuyorum ne yapayım tek dostum onlar kalıyor ışıklar sönünce..

Ama şu var; anne – baba, ben hiç bir zaman sizin yüzünüzü kara çıkartacak bişey yapmadım, kimsenin parasını çalmadım, onurunuza ve şerefinize ya da namusunuza kötü bir söz getirmedim. Kendi bildiğim şekilde doğru bir insan olarak yaşamaya çalıştım ve öyle de yaşadım. Dünya o kadar kirli ki ben de belki kirlendim ama en temiz halimle gurur duymalısınız.

En azından adam gibi adam olmaya gayret ettim hep yaşadığım sürece. Ve bundan sonra da öyle olacağım . Ne olursa olsun, daha ne kadarı olacaksa da olsun. Ben yine doğru bildiğimi yapacağım. Ve yapmaya devam edeceğim …

‘BLACKHAWK’

 

‘bir kategoriye girmek istemiyorum, çünkü bu karmaşadan uzak biriyim.. ben bir isim değilim bir FİİLİM..’ – MEREDITH MONK

Comments are closed.