veda

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

veda                           

 

                      Hrant için

 

bu kilide bir kapı şart

dünya analaştıkça, kan yerine

süte dönecek bak, söz

eskisin, olsun diye kırmızı,

değil!

 

yaprağına susamış tanıdık bir ağaç

sonbahara aldanmış, döküyor kendini

hem de yeşil yeşil, öyle güzel,

gözleri vardı çocukluğumuzun

hiç tanınmamış bir sokak düşün

düşün ki orada vurulmuş ayakkabısı delik adamın biri

sen ta Malatya’dan ağlıyorsun delik deşik

o, derinde bir yerde kravatını bağlayıp,

bir ayakkabıcı bulsam da

düşmanlarım azalsa diye yatıyor yüzüKoyun!

 

‘Papyrus’  (2009)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Comments are closed.