‘ARAP TALİHSİZLİĞİ..’ – SAMIR KASSIR

kendileri farkında olmasa da araplar bugün dünyadaki en talihsiz halk..

 arap talihsizliğini tarif etmemize hacet var mı.. arap toplumlarının bugün kendilerini içinde buldukları açmazın ciddiyetini ortaya koymak için birkaç istatistik yeterli olacaktır : kronikleşmiş okuma-yazma bilmezlik oranları , zengin ve yoksul arasında haddinden fazla eşitsizlik , şehirlerdeki aşırı nüfus ve arazilerin çölleşmesi.. bunun , bir zamanlar üçüncü dünya olarak adlandırılan büyük bir kesimin ortak hali olduğunu ve her halükarda , örneğin kalküta’nın sokaklarında daha büyük bir yoksulluk ya da rio de janeiro’da daha büyük bir eşitsizlik bulunduğunu söyleyebilirsiniz.. muhakkak haklı çıkarsınız.. yine de arap talihsizliğinin basitçe süre giden az gelişmişlikten daha ağır basan bir tarafı var ve bu talihsizlik toplumsal sınıflara , hatta eğitimsizliğe bağlı değildir..

arap talihsizliğinin ayırt edici yönü , kimsenin böylesi bir buhrandan etkileneceğini düşünmediği kişileri de etkisi altına alması kendisini istatistiklerden ziyade , algılar ve arapların hiçbir geleceği , durumlarını düzeltecek hiçbir yolu olmadığına dair çok yaygın ve derine işlemiş histen başlamak üzere , hissiyat düzeyinde dışa vurmasıdır.. dünyalarını kemiren , her kalıba giren ve görünüşte tedavisi gayrikabil illet karşısında tek çare , mümkün olsa kişisel kaçıştır.. fakat arap talihsizliği aynı zamanda içinden çıkılamayacak şekilde batılı öteki’nin bakışı ile bağlıdır – her şeyi , kaçışı dahi engelleyen bir bakışla.. öteki’nin dönüşümlü olarak şüpheci  ve üstünlük taslayan bakışı daimi bir biçimde sizi  üstesinden gelinemez halinizle karşı kaşıya bırakır.. güçsüzlüğünüzle dalga geçer , tüm umutlarınızı boşa çıkarır ve dünyanın bir sınır kapısında ya da ötekinde sizi durdur.. böylesi bir bakışın ne denli kategorik olabileceğini anlayabilmeniz için , parya devletlerden birinin pasaportunu taşımış olmanız gerekir.. endişelerinizi ‘öteki’nin kesinlikleriyle – sizin hakkınızdaki kesinlikleriyle – ölçmüş olmanız gerekir ki bunun yol açtığı felci anlayabilesiniz..’

‘SAMIR KASSIR..’

 ‘ARAP TALİHSİZLİĞİ..’ , SAMIR KASSIR , çeviri : ÖZGÜR GÖKMEN , İLETİŞİM Yayınları , 2011 , 94 Sayfa..

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kitap Arkası :

 ‘araplar hızla dünyanın “öteki”leri haline geliyor. özellikle 11 eylül’den beri, suudi yöneticiler, kuveytli zenginler dahil, en ayrıcalıklı araplar için de geçerli bu durum. “arap” kelimesinin kendisi bile öylesine yoksullaştırılmış ki, bazı yerlerde utanç duyulacak etnik bir etikete ya da en iyi durumda, modernitenin temsil ettiği her şeyi yadsıyan bir kültüre indirgenmiş halde. ayrıca dünyanın başka yerlerindeki yoksul ülkelerle kıyaslandığında, daha da acıklı bir görüntü çıkıyor ortaya. ama aslında vaziyet hep böyle değildi. arapların da bir altın çağı oldu. onların da geleceğe daha iyimser bakabildikleri, kendi kaderlerini yazabileceklerine inandıkları bir dönem oldu. peki, nasıl bu noktaya gelindi? araplar, bu yoksunluğa mahkûm gelecekten başka bir çareleri olamayacağına nasıl inandırıldılar? yaşayan bir kültür nasıl gözden düştü ve bu kültürün mensupları ıstırap ve ölüm kültünde nasıl bir araya gelebildiler? 2005’te bir bombalı saldırıyla öldürülen samir kassir, arap talihsizliği’nde bu soruların cevabını ve krizden çıkmak için bir yol bulmanın imkânını arıyor.’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Comments are closed.