Bütün Saatlerin Sahibi Olmak…

(Karikatür : Dağıstan Çetinkaya)

Bütün Saatlerin Sahibi Olmak…

‘Saatler vardır ki zorla elimizden alınır. Saatler vardır ki elimizden akıp gider. Hayatın büyük kısmı hiçbir şey yapmamakla, geri kalanı ise yapılması gerekenden başka şeyler yapmakla geçer. Bana bir insan göster ki zaman küçücük bir değer versin, bir günün anlamını bilsin ve her gün bir parça öldüğünün farkına varsın! O halde dostum, bütün saatlerin sahibi ol! Küpün dibinde kalanı idareli kullanmak iş işten geçtikten sonra tedbir almaktır. Zira sona kalan kısım, yalnız en az kısım değil, aynı zamanda en fena kısımdır.’

Seneca

Odasında tüm saatlerin akrep ve yelkovanını sökmüş bir adamın posteri olan biri olarak ne büyük laflar peşinde koşuyorum yahu…

Bütün saatlerin sahibi olmak , vay anasını dedirtiyor adama ne büyük arzu , ben itiraf ediyorum kendime evet istiyorum ama galiba her isteyenin sahip olamadığı bir şey bu hala sadece kendi zamanımın bile sahibi olamadığıma göre…

Bugünümü hayal ediyorum…

İş yerinde tonlarca aptallıkla uğraştıktan sonra haberlere bakayım diyorum sanki tüm insanlar kafayı yemiş, la yeter be diyesim geldi , yine mi “kör öldü badem gözlü oldu”…

(vasiyetimdir ben ölünce içinizden geldiği gibi küfür edin hatta sadece küfür edin , ama asla yüzüme söylemediklerinizi arkamdan söylemeyin…)

3. sayfa haberlerinden ve uyutulmaya alışmış bir millete masallar okumaya alışmış aptalca magazinel haberlerden bahsetmiyorum bile…

Ve daha neler neler…

Ne şahane sahip olmuşum kendi zamanıma bile değil mi…

Ama sanırım Seneca burada başka bir şeyden, farkındalıktan bahsediyor, uyanık olmaktan, ve aldığı her nefesi duyumsamaktan bahsediyor…

O zaman ne diyelim sıradaki parçamız hala yaşayabilen ve bunun farkında olan hatta bundan mutlu olanlara gelsin…

Eyvallah…

‘TERS’

Comments are closed.