‘sanatta yıkmadan yaratılamaz..’ – FERİT EDGÜ

108./

gombrowicz , günlüğünün bir yerinde şöyle diyor : ‘zihinsel varsayımların dışına çıkamayan sanatçı , bitik bir adamdır..’

peki ama nasıl kurtulmak bundan ? yapıyı nasıl kurmak ? ortaya çıkanı nasıl denetlemek ?

tüm güçlükler (ya da güçsüzlükler) oradan (beyinden) gelmiyor mu ?

tüm sorular ? tüm sorunsallıklar ?

unutmak.. çok güzel.. ama unutmak için de onu harekete geçirmemiz gerekmiyor mu ?

beyin niçin yüreğin karşıtı olsun ? nasıl ki yaşamam için ikisinin de çalışmasına gereksinmem var , yapıtımın da onlara gereksinmesi var..

 

116./

bilmiyorum , daha kaç gün , kaç ay , kaç yıl yaşarım.. ama kırık yıldır , uykularım uyku değildi ; karabasandı , düştü.. dolayısıyla , bir ölü gibi uyumadım.. ve karabasanlarımda , düşlerimden çok yararlandım.. bir kitaptan , bir resimden yararlandığım gibi.. dolayısıyla , yaşamıma geceleri de katmak gerek..

hatta özellikle geceleri – uzun , uykulu / uykusuz geceleri.. böylece , yaşıtlarımdan daha yaşlıyım , daha yaşlı sayıyorum kendimi.. ölümü de , düş göremeyeceğim için sevmiyorum..

 

249./

jean genet iliklerine kadar tiksiniyor kapitalist-burjuva toplumdan.. özellikle kendi yurdundan, fransa’dan.. peki , genet sosyalist bir toplumda bir ‘yasa-dışı’ olarak özgürlüğüne sahip olabilir miydi.. yazar genet , böylesi bir toplumda ortaya çıkabilir miydi..

 

250./

j. genet , evet , yetimhanede yetişti , mahpushaneye düştü , ama yaratıcı yüzünü ortaya koyabildi.. sıradan bir yazar olarak değil , 20. yüzyılın en büyük yazarlarından biri olarak.. böylece kabul gördü.. ama gene de tek yataklı bir otel odasında öldü.. daha fazlasını da beklemiyordu.. kitaplarının tüm gelirini de bir arap çocuğuna bıraktı..

 

251./

gene , j. genet.. fransızlardan ve fransa’dan öylesine tiksiniyordu ki fransa’ya karşı olan herkese gönül verebilirdi.. almanlara gönül verdi.. zencilere gönül verdi.. araplara gönül verdi.. fransa’ya onu bağlayan tek şey dildi.. kuşkusuz , bir başka dilde yazabilse (beckett örneğinde olduğu gibi) o dilde yazardı.. ama fransızca yazarken de , burjuvalara olan tiksintisini öylesine dile yansıttı ki dili , o güzel fransızcayı onların elinden aldı.. serserilere , eşcinsellere , katillere , hırsızlara mal etti onlar için bir dil yarattı.. kusursuz , eksiksiz , yanlışsız ve.. olağanüstü..

 

273./

insanların yıktıklarından çok yaptıkları ilgilendiriyor beni – sanat hariç.. çünkü sanatta yıkmadan yaratılamaz.. 

FERİT EDGÜ , Tüm Ders Notları..

SEL YAYINCILIK , Nisan 2005..

Comments are closed.