madenci..

madenci..

 

‘önce bursa mustafakemalpaşa , sonra balıkesir dursunbey’de arka arkaya meydana gelen maden ocağındaki grizu patlamaları ve göçüklerde onlarca işçimizi kaybettik.. dün ise yeni bir üzücü haber geldi.. 30 işçi zonguldak’daki madende meydana gelen grizu patlaması ve sonrasında meydana gelen göçükte mahsur kaldılar..

tuzlada tersanelerdeki katliam gibi kazalar hafızalarda.. iş kazaları hala emekçinin temel gündemi.. ama ‘pek değerli rıza üretim aygıtları’ medyamızın ve ‘sevgili siyasetçilerimizin’ ülke gündemi saçma sapan konular.. başka amaçlarla yapıldığı gün gibi ortada olan , yalan dolan göz boyamadan başka bir şey olmayan anayasa revizyonları , siyasetçilerin yatak odaları , top peşindeki ülkemin futbolda ‘anadolu ihtilali’ masalları , magazin geyikleri.. koskoca ülkenin gündemi bunlar-mış.. madencilere ve diğer iş kazalarına değinenlerde sabun köpüğü misali.. iki artistin bir yerde yemekte görülmesi onlarca dakikalık flaş spotlarıyla verilip saatlerce , günlerce gündemde tutulurken iş kazaları yarım dakikalık haberler olarak ya yer buluyor ya da hiç bulmuyor.. hatta aralarında bazı medya borazanları var ki akıllara zarar.. dursunbey’deki grizu patlaması sonrası bir haber spikeri kalkıp olayı ergenekonculara da yüklemişti ya gülelim mi ağlayalım mı çatlayıp yarılalım mı.. pes.. olayı iş güvenliği , iş yeri güvenliğine , alınmış yada alınmamış tedbirlere , ihmallere bağlayacağına nerelere götürüp bağlıyor arkadaş helal olsun ne diyelim..

ama ezilen emekçiler , memurlar , köylülerin gündemi , hayatı belli ; kelle koltukta günlük nafakasının , ekmeğinin peşinde hepsi..

iş kazaları olmasın artık , gerekli tedbirler alınsın ve beylik laflarla geçiştirilmesin bu katliam gibi kazalar.. ve şu lafı duymak istemiyoruz artık ‘devletimiz büyüktür , gereğini yapacaktır..’ her kazadan , her olaydan sonra çıkarlar aynı lafı ederler : devletimiz büyüktür.. devletimiz değildir büyük olan insanımız büyüktür.. devlet insanımız için vardır.. insanımız olmadan devlet olmaz.. insansız devlet olmaz.. devletin görevi insanların güven ve refahıdır.. devletin görevi büyük olmak değil insanının güvenliğini sağlamak , hayatını korumaktır..

zonguldak’daki 30 işçiden aldığımız üzücü haberler umarım kara habere dönüşmez , 30 işçimiz sağ salim evlerine , ailelerine dönerler ve kömür karası elleriyle çocuklarının başlarını okşarlar..’

 

Crockett..

MADENCİNİN ŞARKISI

Gider, gelir, iner, çıkarım

Bunların hiçbiri

Kendim için değil

Madenciyim ben

Madene giderim

Ölüme giderim

Madenciyim ben.

 

Kazar, çıkarır, terler, kanarım

Her şey patrona gider

Bir damla acı olsun değil

Madenciyim ben

Madene giderim.

 

Görün, duyun, düşünün, ağlayın

Bunda ne kötülük var

Her şey yolunda gidiyor

Madenciyim ben

Madene giderim

Ölüme giderim

Madenciyim ben.

VICTOR JARA

Çeviri : ADNAN ÖZER

MADENCİDEN

indim maden ocağına kara elmas diyarına
yeryüzü sıcak olsun diye dost
yıllar boyu kazma salladım suskunca bu zindanda
çocuklarım gülsün diye dost
oysa bizim evde gülen yok

yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler
yalanlara artık sabrım yok

bugün maden ocağına kara elmas diyarına
inmedik selam olsun sana dost
ölesiye ışık hasretiyle solmuş bu yüzlere
grev grev güneş doğmuş dost
artık kaybedecek bir şey yok

 
yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler
madenler bizim derler gerekirse ölüm derler
günü geldi grev derler dost
artık kaybedecek bir şey yok..

GRUP YORUM

Comments are closed.