PANDORA’NIN KUTUSU..-Yeşim Ustaoğlu.. / anlatılan bizim hikayemizdir..

PANDORA’NIN KUTUSU

 pandoranınkutusu-1

Sinopsis

İstanbul’un farklı semtlerinde yaşayan, her biri diğerinden farklı sorunun ve hayat standardının içinde sıkışıp kalmış, birbirinden habersiz, orta yaş ve sınıfa mensup üç kardeşi (Nesrin – Derya Alabora, Güzin – Övül Avkıran, Mehmet – Osman Sonant), bir gün doğup büyüdükleri Batı Karadeniz dağlarındaki köylerinden gelen bir telefon bir araya getirir: Yaşlı anneleri Nusret Hanım (Tsilla Chelton) kaybolmuştur. Annelerini aramak için buluşan üç kardeşin köylerine yaptıkları mecburi yolculuk, saklı kalan pek çok sorunun, hayatlarındaki ve ilişkilerindeki bir çok çarpıklığa dair pek çok şeyin Pandora’nın Kutusu misali ortaya saçılmasına neden olur.

Annelerini bulup İstanbul’a getirdikten bir süre sonra onun Alzheimer olduğunu öğrenen üç kardeş, hasta annelerinin aralarına katılımasıyla, kendi hayatlarının süregiden çarpıklığına dair pek çok gerçekle yüzleşecek, Nusret Hanım’ı anlayacak tek kişi ise büyük abla Nesrin’in (Derya Alabora) kaçak oğlu Murat (Onur Ünsal) olacaktır. Hayatının son günlerini dağıyla başbaşa geçirmek isteyen Nusret Hanım ile torunu Murat’ın kesişen yolları bir yolculuğun baslangıcıdır. Nihayetinde Nusret Hanım’ı dağına kavuşturan bu yolculuk, Murat’ın içine düştüğü boşluğa bir anlam katabilecek midir ?

pandoranınkutusu-4 

Pandora’nın Kutusu

35 mm / 1:1,85 / Renkli / Dolby Digital / 112 dk.  

Yönetmen : Yeşim Ustaoğlu
Senaryo
: Yeşim Ustaoğlu – Sema Kaygusuz
Yapımcılar :
Yeşim Ustaoğlu – Muhammet Çakıral
Serkan Çakarer – Behrooz Hashemian
Natacha Devillers – Catherine Burniaux
Michael Weber
Ana Roller :
: Tsilla Chelton
Nesrin : Derya Alabora
Güzin : Övül Avkıran
Murat : Onur Ünsal
Mehmet : Osman Sonant
Faruk : Tayfun Bademsoy
Hırsız : Nazmi Kırık

Görüntü Yönetmeni :
Jacques Besse
Kurgu
: Franck Nakache
Özgün Müzik :
Jean-Pierre Mas
Sanat Yönetmeni :
Elif Taşçıoğlu , Serdar Yılmaz

Türkiye-Fransa-Belçika- Almanya ortak yapımı

Nusret

 pandoranınkutusu-5

Yönetmenin Görüşü :

Pandora’nın Kutusu bir yabancılaşma, yalnızlaşma hikâyesi… Herkesin kendini bir şekilde içinde bulabileceği, gelişmiş ya da gelişmekte olan, kapitalizm ve modernlikten nasibini almış bütün toplumlardaki bireylerin sıkışılmışlığı anlatılıyor. İnsanlık hallerinin kimi ironik kimi hüzünlü bir dille anlatıldığı, orta sınıf ahlakı üstüne kurulu dokunaklı bir hikâye…

Yitirilen idealler ve sinsice yerini alan konformizm; gerçeklikten kopmalar, ön yargılar, böylece her an çatırdamaya hazır iki yüzlü aile anlayışı, ve bunun yarattığı bunalımlar, kaçışlar, nihilizm, sınıfsal farklılıklar, iğreti ilişkiler, iletişimsizlik, suçluluk, korkular, yapayalnızlık, kısaca insana dair her şey Pandora’nın Kutusu’nda saklı.

İstanbul’un, modern ve geleneksel yapısının çarpık çurpuk gecekondulaşmayı da içinde barındırdığı merkezinde, sıradan, gündelik hayatın akışı ile başlayan hikâyemiz, Batı Karadeniz’in dağlarına doğru yapılan bir kış yolculuğu ile devam ediyor. Bu yolculuk, üç kahramanın iç hesaplaşmasına; tamamen koptukları gerçeklik ile yüzleşmelerine, aslında bir iç yolculuğa dönüşüyor. İç dünyaların derinlemesine ifade edilmeye çalışıldığı dramatik yapıyı, yolculuk boyunca kahramanların ruhsal yapılarına paralel akan görüntüler, metropol görüntülerinden sonra giderek yalnızlaşan kırsal alanlar ve bu kırsallığın bütün bu çarpıklıklardan uzak, masum, sıradan ama sıkışmış, küçücük dünyaları ve ayrıntıları besliyor. Belki de bu ayrıntılar kahramanlarımızın, sürekli üstünü kapatarak kaçmaya çalıştıkları sorunlarının açılmasına neden oluyor. Dağlardan geriye İstanbul’a dönerek devam eden hikayemiz ise şehir hayatının karmaşası içinde, sahip çıkamadığımız değerlere, insan ilişkilerine, içimizdeki kaosa odaklanıyor, şehir hayatının içindeki kaosu metafor olarak kullanarak. Üç kahramanımız bir iç hesaplaşma ile geri döndükleri şehre, beraberlerinde getirdikleri yeni bir kahraman ekleniyor; Yıllardır dağından ayrılmamış, kendi dünyasına kapanmış anneleri Nusret Hanım. Vahim bir hastalığa- Alzheimer’e yakalanmış olan anne birdenbire kahramanlarımızın hayatına giriveriyor. Kendi sorunlarının kapanına sıkışmış olan kahramanlarımız, annenin de hayatlarına eklenmesi ile ne yapacaklarını bilemedikleri bir karmaşa içinde buluveriyorlar kendilerini. Nesrin, şehrin sokaklarında kaybolmayı yeğleyen, isyankar oğlunu bulmayla meşgulken, ona başka türlü başkaldıran, dağına geri dönebilmeyi deneyen, sürekli ortadan kaybolan, bir türlü zapturapt altına alınamayan alzheimerli annesi ile nasıl baş edebileceğini bilemiyor. Hayata dair kurduğu bütün normlar, düzen bir anda yıkılıveriyor. İdealize ettiği hayatı, ailesi çatırdayıveriyor. Güzin ise iğreti kurduğu ilişkileri, yalnızlığı, sevgisizliği, hatta konformizmi ile yüzleşiveriyor annesinin hayatına dahil olmasıyla. Kızların bir türlü bakımını üstlenemediği anneleri ise, metropolün, gelişmiş ultra modern residentlerinden, bohem döküntü köhne mahallelerine, çocukları tarafından bir sepet gibi gönderilirken, aslında bilmeden onların gözünü açıyor. Yaşadıkları sıkışmışlığı fark etmelerine neden oluyor. İki kayıp, isyankar karakterin hayatı ise bu ironik kaosun içinde kesişiveriyor sonunda. Anneanne ve torun, birbirlerini anlayabilen iki ayrıksı motif olarak birbirlerini buluyorlar. Bir iç yolculukla şehre dönen hikayemiz şehrin farklı mekanlarına döndürüyor aslında kamerasını içinde devinen karakterleriyle; Modern bölgelerinden, eski mahallelerine, gecekondularından, göçmen yerleşimlerine, labirent gibi insanı yutan sokaklarına bakıyor. Ama aynı zamanda en az karakterleri kadar bir muamma olan İstanbul’da bütün detayları, dinamizmiyle bizim hikayemizin önemli karakterlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kısacası Pandora’nın Kutusu tam bugünün İstanbul’unun, bizlerin hikayesi.

YEŞİM USTAOĞLU

pandoranınkutusu-6 

Festivaller 

ÖDÜLLER

San Sebastian Uluslararası Film Festivali, 2008

En İyi Film “Altın İstiridye”
En İyi Kadın Oyuncu “Gümüş İstiridye” – Tsilla Chelton

Fajr Uluslararası Film Festivali, 2009

Christal Simorgh- Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadin Oyuncu; Tsilla Chelton, Derya Alabora, Ovul Avkiran

Amiens Uluslararası Film Festivali, 2008

En İyi Kadin Oyuncu; Tsilla Chelton

Valecieses Uluslararası Film Festivali, 2009

En İyi Kadın Oyuncu – Tsilla Chelton

İstanbul Film Festivali, 2009

En İyi Kadın Oyuncu – Derya Alabora

Antalya Altın Portakal Film Festivali, 2008

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, Övül AvkIran

Thessaloniki Uluslararası Film Festivali, 2006

Crossroad En Iyi Avrupa Filmi Projesi

(Yazılar : www.ustaoglufilm.com)

pandoranınkutusu-9

pandoranınkutusu-8

pandoranınkutusu-7

Comments are closed.